Халықаралық ғылыми-практикалық конференция материалдары



Pdf көрінісі
бет4/165
Дата14.12.2021
өлшемі4,15 Mb.
#126269
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   165
Осман Фикри Сертқая 
 Стамбул университетінің профессоры
«Tamırı Teren Alifba» Toplantısının katılımcıları, değerli meslektaşlarım!
Astanada bulunmak ve birçok güzelliği, mutluluğu  paylaşmak istedim. Ama Türk Dünyası 
sempozyumları çakıştı, dolayısıyla Astana’ya gelemiyorum. Ama Sizinle bu intervyu yoluy-
la bazı görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Kökü derinlerde olan Elifba Toplantısında ben, Size Göktürk harfleriyle ilgili bazı bilgileri 
arzetmek istiyorum. Hepimimizin çok yakından bildiği gibi Asya’nın ortasında bulunan ve 
Runik Harflerle yazılmış olan bazı dikili taşların dilini herhangi bir şekilde bilenler yoktu.  
Danimarkalı dahi dilciVilhelmThomsen 25 Kasım 1893 tarihinde bu alfabeyi çözdü. Ve 38 
harften oluşan alfabenin Göktürklere ait olduğunu anladı. Bu keşfini 15 aralık 1893 tarihinde 
Danimarka Bilimler Akademisinde bütün dünyaya ilan etti. Ve böylece bugüne kadar 800 
sayısını aşkın Runik harfli metinleri, şifresini  filologlara vererek vefkalade güzel bir şekilde 
çözümünü sağladı.
Vilhelm Tomsen’un çözdüğü alfabe Költügin, Bilgekağan ve Tonyukuk anıtlarındaki 38 
runa idi. Bu runa sayısı Tonyukuk yazıtında birkaç harf ile birlikte geçti. 
Bu Runik Alfabeye “Klasik Göktürk Alfabesi” adı verilir. Daha sonra Bilge Kağan ve 
Költigindeki  alfabeye  Tonyukük  ta  birkaç  şekli  ilave  edildiğini  görüyoruz.  Bu  alfabeyle 
Yenisey yazıtları da çözülmeye başladı.
Ancak  Asya’nın  çok  değişik  yerlerinde  bulunan  Yenisey  yazıtları  coğrafi  farklılık 
gösterdiği için harf sayısı arttı. Yenisey nehrinin kenarlarında bulunan ve bugün sayısı 225-
den fazla olan yazıtların içerisinde geçen runa sayısı 26 fazlasıyla 64-e yükseldi.  
Dolayısıyla bu klasik Göktürk alfabesinin harflerinden farklı olan alfabenin yeni seslerini 
ve yeni runalarını ben “Göktürk TarihininMeseleleri” adlı kitabımda teker teker açıkladım. 
Daha sonra 1990-da ve 90-dan sonra Güney Yenisey coğrafyasında yapılan araştırmalarla 
bugün  sayısı  22-den  fazla  3.  bir  runik  yazıt  grubu  bulundu.  Bu  runik  yazıtları  herhangi 
bir şekilde transkripsyonu ve okunması bugüne kadar yapılmadı. Literatürde bu alfabenin 
adı«Güney  Yenisey  Alfabesi’dir»  ve  bu  metinler  üzerinde  Rusya’da  İgor  Kızlasov,  
Kazakistan’da genç ve değerli meslaktaşım Nepil Bazılhan olmak üzere birçok Türkolog 
çalışmaktadır.  İgor  Kızlasov  57-e  yakın  runa  sayısında  14  tanesinin  Yenisey  ve  Klasik  
Göktürk Runalarıyla eşleştiğini ama diğer Runaların ses değerini bulamadığını söylemiştir. 
Ayrıca bu 22 den fazla runik metnin dili belli değildir. 
DillerininTürkçe olup olmadığı bilinmeyen metinlerin sayısı Orta Asya’dayapılan kazılar 
sonucunda  artmakta ve birçok Türkolog bu Güney Yenisey Alfabesiyle yazılıolan metinleri 
deşifre etmek istemektedir. 
Dolasıyla  atalarımız  Göktüklerin  “Klasik  Göktürk  Alfabesi”,  “Yenisey  Alfabesi”ve 
“Güney Yenisey Alfabesi”adlı 3 ayrı Runa bölümünü kullandıklarını biliyoruz.  
Bu  arada  değerli  meslektaşım  Erden  Kajıbekla  konuşurken“Hocam,  lütfen  bana 
söylediklerinizi  de  ilave  edermisiniz”demesiüzerine  ben  birkaç  cümle  ile  sizin  değerli 
vakitlerinin alacağım. 
Hepinizin de bildiği gibi Tonyukuk yazıtı “be” diyaklekti ile yazılan bir yazıttır. Yani 
“bana”, “beni” gibi“be” ile başlayan kelimelerin bulunduğu bir yazıttır. Willy Bang Kaup’tan 
beri,Willy Bang Kaup’ın kitabının adı  “Göktürkçeden Osmanlıcaya”başlığını taşımaktadır 


7
ve orada Tonyukuk yazıtının dilinin eski Oğuz yazıtı olduğunu söylemektedir. Buna karşılık 
500 km daha güneyinde olan Költügün ve Bilge Kağan yazıtlarında şahıs zamirleri “men”, 
“meni”,  “mana” şeklinde geçmektedir. Bana göre Költüğin ve Bilgekağan yazıtları Kipçak 
Dili özelliklerini göstermektedir. 
Şimdi birkaç cümleyle de ailelerden bahsetmek istiyorum. 
Göktürk HanedanınınÇin kayıtlarındaki adı son olarak “Açina Hanedanı” yahut “Asena 
Hanedanı” değişik okumaları yapılıyor şeklinde geçiyor. Bunu “Gökböri Oğulları”, “Bozkurt 
Oğulları” şeklinde bugüne kadar tercüme ettiler. Ama Çin kaynaklarında başka özellikleri de 
öğreniyoruz. 
Açina  Hanedanının  mensupları  kendilerine  eş  olarak  Çin  kaynaklarında  “Acete” 
şeklinde geçen bir Türk ailesinden kız alıyorlardı. “Acete Hanedanında” iki kız kardeşin 
bir tanesi Kutluk yani İltiriş Kağanla evlendi, 2. kardeş ile  Tonyukukla evlendi. Daha sonra 
Tonyukukun  kızı  teyzesinin  oğlu  Bilge  Kağanla  evlendi.  Dolasıyla  716-da  Kültügünün 
Kapkan Kağanın oğlu ini İl Kağanın tahtı gaspettiği dolayısıyla yaptığı devlet darbesinde 
bu işe karışan bütün memurlar, yüksek rutbeli kişiler öldürüldü ama öldürülmeyen tek kişi 
vardı – Bilge Tonyukük. Çünkü bir insan teyzesinin eşini ve ağabeyinin karısının babasını 
öldüremezdi. Sadece Tonyukük görevlerinden alınarak ovasından sürüldü. 
Bu  yüzden  Költügün  Bilgekağan  yazıtları  ile  Tonyukük  yazıtlarının  arası  kuş  uçuşu 
450-480 km kadardır. Şüphesiz bu coğrafyada,  Moğolistan coğrafyasında burada üstünde 
duracağımız başka yazıtlar da vardır, ama ben sizlerin değerli vakitlerinizi daha fazla almak 
istemiyorum. Kongrenin başarılı geçeceğini umuuyorum. Hepinize başarılar ve iyi günler 
dileyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 
Hoşça kalın. 


Достарыңызбен бөлісу:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   165




©engime.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет