Ұмытылмаған отан, Ұмытылмайтын отандастар



бет8/21
Дата28.04.2017
өлшемі13,87 Mb.
#15215
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   21

İki kıtayı gökyüzünde birleştiren köprü tepemizde duruyordu. Eğer köprüden geçersek Maltepe’ye varışımız üç saati bulurmuş. Köprü yakın, ancak trafik sıkışıklığı nedeniyle yol uzayacak. Gökyüzünden geçen uçak değil ama, havada kanat çırpan kuşlar da o köprüye konmadan geçmez gibiydi. Bu şehirde on altı buçuk milyon insan yaşamaktadır. Yani bütün Kazakistan halkı Avrasya’nın bu boğazında deniz kenarına yerleşmiş gibiydi. İstanbul’un sayısız tepelerinde üst üste inşa edilmiş konutlar. Bazen tek katlı bir evin köşesinden geçerken bazen de kırk katlı binaların arasından yol alırsınız. Mimarlık sanatının binlerce yıllık örneklerini görebileceğiniz bir başka dünya şehri yoktur. Yani İstanbul’a özgü şehircilik problemleri dünyanın başka mega kentlerindekine benzemez. Bu şehir, Şanghay, Şikago, Tokyo veya Sen-Petersburg gibi basit bir şehir değil, çetrefil sehir. Dışarıdan göründüğü gibi Türkiye nüfusu da homojen değildir. Onların içinde de anlayış, kavrayış, köken konusunda farklılıklar var ve binalar, evler, caddeler ve mahalleler sessizce bu farklılıkları açıklamaktadır. Bunların arasında en tehlikelileri Nobel ödülünün sahibi yazar Orhan Pamuk gibiler olarak görünmektedir. Galiya ablanın Türk damadı Mahmut’la yaptığımız edebi sohbet sırasında bu konu açıkça anlaşıldı. Pamuk’un Müslüman Türk dünyasında doğmuş olmasına rağmen onun ruhani yahudilik eğilimini sezmişcesine onun “Benim Adım-Kırmızı” romanını okuduğumda ondan yüreğim soğumuştu. Bütün dünyanın fikirlerine boyun eğdiği bu karakter kendi memleketinde sevilmiyormuş. Bizden de böylesi şahsiyetlerin çıkmaya başladığını görmek çok üzücü. Türk dünyasını çürütecekler böyleleridir. Eski İstanbul’a sırtımızı yaslayarak, Marmara’nın dalgalarına bakarken böylesi rahatsız düşünceler içindeydim.


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   21




©engime.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет