Монография центр уйгуровед 13112019. indd


Kazakistan’da Uygurlarının Somut Olmayan Kültürel Mirası



Pdf көрінісі
бет57/108
Дата15.09.2022
өлшемі2,74 Mb.
#149617
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   108
Байланысты:
2019 УЙГУРОВЕДЕНИЕ В КАЗАХСТАНЕ И ЦЕНТРАЛЬНОЙ АЗИИ, АКТУАЛЬНЫЕ ВОПРОСЫ, СОВРЕМЕННЫЕ ДОСТИЖЕНИЯ - материалы конференции(отв.ред. А.Б. Дербисали, Р.У. Каримова)

4. Kazakistan’da Uygurlarının Somut Olmayan Kültürel Mirası
Kazakistan’da yaşayan Uygurlar, kültürel kimliklerini koruyabilmek 
için somut olmayan kültürel miraslarını genç kuşaklara aktarma gayreti 
içerisindedir. Şehirleşmenin ve Rus dilinin etkisiyle (şehir merkezinde 
yaşayan Uygur ailelerinde çocukların anadilini iyi bilmemesi) yeni 
kuşakların geleneksel yapı ve sözlü kültür ürünlerine yabancı olması, bu 
kültürel aktarımı her geçen gün zorlaştırsa da ebeveynler çocuklarına bu 
mirası aktarmak için uğraşmaktadır. Somut olmayan kültürel mirasa ilişkin 
tespitlerimizden bir kısmı özetle şöyledir: 
Uygurlarda gerek aile bağlarının korunması gerekse toplumsal 
bütünlüğün sağlanmasında “toy” adı verilen törenler önemli bir yere 
sahiptir. Bir bebeğin dünyaya gelmesiyle başlayan bu toylar, sosyal hayatın 
her aşamasında kendini gösterir. Bebeğin kırklanması ve ardından beşiğe 
alınmasında düzenlenen “Böşük toyu” bu törenlerin ilkidir. Bir başka toy, 
sünnet toyudur. Toplumsal bir kimlik kazanma yolunda hayli ilerleyen 
erkek çocuklar 5 ila 7 yaşlarında sünnet ettirilir ve ardından “sünnet 
toyu” düzenlenir. Günler boyunca hazırlanan yemekler geniş sofralarda 
misafirlere ikram edilir. Toy için gelen misafirler, sünnet çocuğuna 
hediyeler verir ve eğlence düzenlenir. 
Sevdalıları kavuşturan, aileleri birbirlerine yakınlaştıran, aylarca 
hazırlıkları devam eden düğünler ise öncesiyle ve sonrasıyla birçok 
geleneği içinde barındırmaktadır. Söz kesilmesiyle başlayan nişan, çeyiz 


168
ve nikâh ile devam eden düğün sürecinde “nikâh suyu” olarak adlandırılan 
süt, tuz ve ekmek karışımı oldukça dikkate değerdir. Aynı yastığa baş 
koymaya ant içen gelin ile damadın nikâh suyunu içmesi, Türklerde tuz 
ekmek hakkının bir yansıması olup nikâhın perçinlenmesini sağlamaktadır. 
Ayrıca kötülükler uzak olsun, belalar def olsun diye gelin ile damat düğün 
öncesinde üç kez ateşin etrafında dönmektedir. 
Ölüm olayının ardından yas için erkekler ak kuşak bağlarken kadınlar 
ak yazma bağlamaktadır. Erkekler cenazeyi defnederken, kadınlar ise 
cenaze evinde bir araya gelir ve Kur’an - Hetme töreni başlar. Bu törende 
kadınlar bir yandan Kur’an-ı Kerim okuyup dua ederken, bir yandan 
Ahmet Yesevi’nin hikmetleri belirli bir ezgiyle okunur. Kırkıncı gün 
geldiğinde, bütün akrabalar, eş-dost ve tanıdıklar yemek için davet edilir. 
Bu yemeğe “Kırk neziri” denir. Misafirlere büyük kazanlarda hazırlanan 
etli yemekler, pilav ve “etken çayı” olarak bilinen sütlü çay ikram edilir. 
Ardından aksakallar merhum için el açıp dua eder.
Kazakistan’da yaşayan Uygurlar, sözlü geleneklerini yeni kuşaklara 
aktarmaya devam etmektedir. Çın Tömür Batur, Nazigim gibi destanlar; 
Yarıl Taşım Yarıl, Hurlika gibi masallar; yerleşim yerlerinin adı ve 
tarihi kahramanlarla ilgili efsaneler; son yüzıldaki göçe ilişkin hikâyeler 
anlatılmaya devam ederken türküler, ağıtlar da söylenmeye devam 
etmektedir. Sözlü kültür ürünlerinde, kültürel kimliği belirleyen unsurların 
yanı sıra göç ve tarihi olaylar da yer almaktadır. Şu türküler, bunu yansıtan 
örneklerden biridir: 


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   108




©engime.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет