306
Alfabe, bir dilin varlığında önemli yer tutar, bir bütünlük oluşturur, dil ile özdeşleşir, şekil
ve anlamın bütünlüğünü sağlar. Alfabe yayılımı ve gelişimi halkların tarihî, millî-kültürel ve
diller arası iletişimini yansıtır. “Alfabe karışımı”siyaseti neticesinde harflerin değişimiyle
yeni alfabeler ortaya çıkar. Grafik işaretlerin asimilasyonu, basitleştirilmesi veya karmaşık
haline getirilmesi ile yeni harfler üretilmeye başlamasıyla farlılıklar görülür. Latin
temelli yeni Kazak alfabesi çalışmalarında tüm seçenekler incelenmelidir. Bugüne kadar
uluslararası konferanslarda, sosyal medyada Kazak bilim dünyası tarafından sunulan alfabe
projelerinde görülen ortak husus: Latin alfabesi menşeli yeni Kazak alfabe örneklerinde
tanınabilirlik ve millîlik özelliğinin olmaması; 1929 yılında kabul gören Latin alfabesinin
tarihî şartlarının ve yüzeysel hazırlığın sorgulanmaması, yeni alfabe oluşturmasından ziyade,
hazır bir alfabe seçimi üzerinde odaklanılmasıdır. Rus fonetik sisteminin ağırlıklı olduğu
tüm “millî” alfabelerde Rus alfabesindeki 33 harf +birkaç özel harf ilave edildiği için harf
sayısı kesinlikle 33 harften az olması mümkün değildi. Dolayısıyla Sovyet döneminde çok
sayıda yapay alfabeler üretilmişti: araştırma konumuz olanmevcut Kazak alfabesinde 42
harf vardır. Buradan yola çıkarak, öncelikle Kazak Kiril alfabesinde kullanılmayan harfler
kaldırılabilir, çoğu harfler muhafaza edilebilir, ihtiyaç duyulan yeni harfler için diakritik
işaretler kullanılabilir. Kısmî değişim uygulamasında alfabetik bütünlüğün korunması
önemlidir. Çağdaş Kazak Kiril alfabesi dâhil, muhtelif yazı sistemlerinden yararlanılmalıdır.
Yeni alfabe oluşturma sürecinde yazı sistemlerinin kaynağı, gelişimi ve yayılma mekanizması
göz önünde bulundurulmalıdır. Yeni Kazak alfabe hazırlığında belli bir alfabe tercihinden
ziyade,alfabetik bütünlüğü sağlayarak ve millî özelliği koruyarak mevcut alfabenin reformu
yapılmalıdır.
Достарыңызбен бөлісу: