1 Қазақстан республикасы білім және ғылым министрлігі



Pdf көрінісі
бет34/230
Дата23.04.2022
өлшемі14,62 Mb.
#140608
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   230
Байланысты:
Құрышжанов оқулары 2019

 
 
 
ARAP eLİFBAsi’NDAN LAtİN ALFABesİNe
GeÇİŞ sÜReCİNDe GARPÇi sÖYLemLeR *
merve ÜNAL
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi
Çağdaş Türk Lehçeleri Ve Edebiyatları bölümü 
Danışmanı: Prof. Dr. Abdirasilova.Gulmira Kalıbaikyzy
Kazak Ulusal Kızlar Pedagoji Üniversitesi
Түйіндеме: Мақалада Түркияда латын әліпбиіне негізделген түрік әліпбиін қабылдау, оны қолдану 
барысындағы кемшіліктері мен жетістіктері сөз болады. Араб алфавитінен кейін латын әліпбиін қабылдау ту-
ралы мәселе түрік мәдениеті мен біліміне әсер ететін ұзақ пікірталастарға себеп болды. Бұл талқылауларда 
латын алфавитін қабылдау туралы кейбір оң және теріс дәлелдер ұсынылды. Бастапқыда қолданылған әріптерді 
жақсарту туралы кейбір талаптар қойылды; II. Конституциялық монархия кезеңінен бастап, араб әріптерінің 
орнына латын алфавитін қабылдау керек екені анық айтылды. 
ÖZ :Latin alfabesinin kabulü meselesi, Türk eğitim ve kültür hayatındaki etkileri bakımından, uzun tartışmalara 
neden olmuştur. Bu tartışmalarda, Latin alfabesinin kabulüyle ilgili olumlu ve olumsuz birtakım tezler ileri sürülmüştür. 
Başlangıçta, kullanılan harflerin ıslah edilmesi yönünde birtakım talepler gündemdeyken; II. Meşrutiyet Dönemi’nden 
itibaren Arap harflerinin yerine Latin alfabesinin kabul edilmesi gerektiği açık bir şekilde ifade edilmeye başlanmıştır. 
Bu konuda II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan süreçte gerek basında yer alan yazılarında gerekse de kaleme 
aldıkları eserlerinde ileri sürdükleri tezlerle dikkat çekenler Garpçılar olmuştur. Bu dönemde Dr. Abdullah Cevdet, 
Celal Nuri ve Kılıçzâde Hakkı gibi Garpçılar, ülkenin medeni icaplara göre ilerlemesinin önemli ölçüde Latin harflerinin 


42
kabulüne bağlı olduğunu savunmuşlardır. Bu çalışmada, II. Meşrutiyet Dönemi’nden Latin alfabesinin kabul edilişine 
kadarki süreçte kısaca harfleri ve imlayı ıslah etme yolunda yapılan girişimlerin ve esasen adı geçen Garpçıların Latin 
alfabesinin kabulüne ilişkin söylemlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 
GİRİŞ:
Toplumların bilinçli bir şekilde çağın değişen koşullarına 
uyum sağlamasına olanak tanıyan en önemli iletişim 
yollarından biri şüphesiz dildir. Bir kayıt aracı olarak 
eğitimde, bürokraside, basın ve yayında, mal ve hizmet 
alımlarının denetiminde etkin rol oynayan yazı ise bütün 
bu yapılarda temel teknik bir aygıttır. Ancak denetimi 
mümkün kılan ve teknik bir alt yapısı bulunan yazının, 
söz konusu alanlardaki modernleşme sonucunda birtakım
eksiklikleri ortaya çıkmıştır. Özellikle imlâ ve yazıdaki 
uyumsuzluk veya aksaklıklar rahatsız edici boyutlara 
ulaşmıştır. Bu tür sorunlar, başta eğitim alanında olmak 
üzere diğer alanlardaki modernleşme çabaları sonucunda 
sonlandırılmaya çalışılmıştır. Bu durum modernleşen 
Avrupa’da olduğu gibi modernleşmenin eşiğinde olan ve 
bu konuda büyük bir çaba içine giren 19. yüzyıl Osmanlı 
Türkiyesi’nde de bir ihtiyaç halini almıştır. yılın başlarından 
itibaren Osmanlı aydınları Batı dünyasıyla yakından ilişki 
kurmaya başlamıştır. Bu ilişki, Tanzimat ve özellikle II. 
Meşrutiyet Dönemi’nde gittikçe yoğunlaşmıştır. Batı ile 
ilişki ve etkileşimin artması sonucunda Latin harfleriyle 
daha kolay okur-yazar olunduğunu gören Osmanlı aydını, 
Arap ve Latin alfabelerini bu bakımdan karşılaştırma 
imkânı bulmuştur. Bunun sonucunda, Latin alfabesine 
nazaran yıllarca süren bir mücadeleden sonra öğrenildiği 
açık bir şekilde tespit edilen Arap alfabesinin ıslah edilmesi 
ya da terk edilmesi konusunda tartışmalar başlatılmıştır. 
Tanzimat Dönemi’nde, Arap alfabesinin okur-yazarlığı 
büyük ölçüde kösteklediğini ve cahilliğin yaygınlaşmasına 
neden olduğunu ileri sürerek, eğitimin geliştirilmesi için bir 
yazı reformunun yapılması gerektiğine işaret eden kişi ise 
Münif Paşa olmuştur. Münif Paşa’nın bu önerisinden sonra 
Azeri Türklerinden Ahunzâde Mirza Feth-Ali de Sadaret’e 
bu konuyla ilgili bir tasarı sunmuştur. Tasarısında, Arap 
harflerinin okumaya müsait olmadığını, her kelimenin 
birkaç şekilde okunabildiğini ve bu durumun okur-yazarlık 
oranını düşürdüğünü vurgulamıştır. 
Tanzimat Dönemi ve sonrasında yaşanan tartışmalar
II. Meşrutiyet Dönemi’nde Türkçülük, İslamcılık ve 
Garpçılık(Batıcılık) gibi fikir akımları ortaya çıkmıştır. 
Nitekim bu dönemde yapılan tartışmalar, Cumhuriyet 
Dönemi’nde Harf İnkılâbı’nın yapılmasına zemin 
hazırlamıştır. 
LATİN ALFABESİNE GEÇİŞ SÜRECİ:
Türkiye Cumhuriyeti Latin Alfabesine 3 Kasım 1928 
yılında 2. Türk Dili Kurultayı’nda kabul etmiştir. Yani 
Cumhuriyetin kurulmasından 5 yıl sonra harf devrimi 
gerçekleşmiştir. Latin Alfabesine geçişte en önemli 
etkenlerin başında, tüm dünyada bilimin hemen hemen 
bütün dallarının Latin Alfabesi ile yapılıyor olması 
geliyordu. Burada öncelikli amaç, bilim alanında geri 
kalmışlığın ortadan kalkmasıdır. İkinci önemli etken 
ise; harf devrimine kadar ülkedeki okuryazar oranının 
%8 olmasıdır. Harf Devrimi ile birlikte eğitimde yapılan 
planlar kısa sürede halkın okuma yazma oranını artırmayı 
hedeflemiştir ve bu hedefe de ulaşılmıştır. Çünkü Latin 
Alfabesi, Arap Alfabesine oranla çok daha kolaydır. 
Latin Alfabesine geçişte önemli bir diğer etken; Kafkas 
bölgesinde yaşayan diğer Türk Devletlerinin de Latin 
Alfabesini kullanmasıydı. Örneğin biz 1928 yılında Latin 
Alfabesini kabul etmeden önce, Azerbaycan çok tan Latin 
Alfabesini kullanmaya başlamıştı. 
TÜRK DİL BİRLİĞİ:
Latin Alfabesini tercih eden diğer Türk Devletleri ( 
Kazak, Kırgız, Özbek, Azeri, Tatar) Stalin Rusya’sının 
baskıları ile sonraki dönemlerde zorunlu olarak Rusların 
kullanmış olduğu Kiril Alfabesine geçmiştir. Eğer 
bu devletler o dönemde Rusya himayesine girmemiş 
olmasaydı, Latin Alfabesinin seçilmesi ile birlikte Türk Dil 
Birliği de sağlanmış olacaktı. Sonuç olarak Latin Alfabesi 
günümüzde de en geçerli Alfabedir ve dünyanın en önemli 
dilleri bu alfabeyi kullanmaktadır.
LATİN ALFABESİNİN ÖZELLİKLERİ:
• 
29 harften oluşan bu alfabenin 21'i sessiz, 8'i sesli 
harftir.
• 
Soldan sağa doğru yazılır. 
• 
Harfler birbiriyle bitiştirilerek de bitiştirilmeyerek 
de yazılabilir. Bu alfabede yer alan harfler asıl Latin 
alfabesinden farklıdır.
SONUÇ:
Bu yazımızda Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden 
sonra, Türkler tarafından geniş bir coğrafyada uzun yıllar 
kullanılan Arap alfabesinden Türkçenin fonetiğine daha 
uygun olan Latin alfabesine geçiş değerlendirilmiştir. 
Bu konuda şimdiye kadar pek çok kurultay yapılmış, 
birçok bilim adamı makaleler ve kitaplar yazmıştır; 
yazmaya da devam edecektir. Bizim bu çalışmamızda 
Arap alfabesinden Latin alfabesine geçiş fikrinin ilk ne 
zaman ve nerede başladığı, bu fikri destekleyenler ve 
buna karşı çıkanların fikirleri verilmeye çalışıldı. 1926 
Bakü Kurultayında tüm Türklerin ortak bir alfabeye 
geçmesi kararlaştırılmışsa da daha sonraki Rus ihtilalı tüm 
Türklerin yüz yıllık hayallerini sekteye uğratmıştır. 1990 
yılında SSCB’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını 
kazanan Türk Cumhuriyetlerinin çoğu tekrar Latin 
alfabesine geçmeye başlamışlardır. Bu süreç halen daha 
devam etmektedir.
KAYNAKÇA
AKSAN, Doğan (1990). Her Yönüyle Dil -Ana 
Çizgileriyle Dilbilim- (Cilt 3). Ankara: TDK Yayınları.
DEMİR, Nurettin, ve YILMAZ, Emine (2010). Türk 
Dili El Kitabı. Ankara: Grafiker Yayınları.
EKER, Süer (2011). Çağdaş Türk Dili (7. baskı b.). 
Ankara: Grafiker Yayınları.
LEVEND, A. S. (1972). Türk Dilinde Sadeleşme ve 
Gelişme Evreleri. Ankara .
RONA-TAS, Andras (2013). Türkolojiye Giriş. (İ. 
SARI, Çev.) Ankara: Nobel Yayıncılık.
USER, Hatice Şirin (2006). Başlangıcından Günümüze 
Türk Yazı Sistemleri. Ankara: Akçağ Yayınları.


43
LOTIN TILIGA ASOSLANGAN O'ZBEK ALIFBOSI
Abduraimova Mekhrinaz Akhmadjanovna 
5B011700- «Qozoq tili va adabiyotning» 2-kurs talabasi
Ilmiy rahbar: professor m.a. Abdirasilova Gulmira 
Kalibayevna
Qozoq milliy ayollar pedagogica universiteti
Kirish:Bu maqolada oʻzbek lotin alifbosi, oʻzbek lotin 
yozuvi haqida uning tarihi, kelip chiqishi, rivojlanishi, 
yillar davomida qabul qilingan alifbolar, ularning 
tilga, yozuvga boʻlgan foydasi, mustaqillik yillardagi 
qabullangan alifbolar haqida aytip oʻtmoqchimiz.
Kalit soʻzlar: alifbo, lotin yozuvi, lotin grafikasiga, arab 
grafikasidan, fonema, harf, rus grafikasidan, oʻzbek adabiy 
tili, Samarqand konferensiyasi, ingliz tiliga.
O‘zbekiston 
Respublikasi 
Konstitutsiyasining 
4-moddasi: “O‘zbekiston Respublikasining davlat tili 
o‘zbek tilidir”. O‘zbek xalqi o‘zining ko‘p asrlik tarixida 
bir qator yozuvlardan foydalangan. Miloddan oldingi 
VI-IV asrlarda oromiy, III-I asrlarda shu yozuv bilan bir 
qatorda yunon, miloddan boshlab II-III asrlarda xorazm, 
V-VIII asrlarda turkiy xalqlar ijodi mahsuli bo‘lgan turk-
run (O‘rxun-Enasoy) yoki dulbarjin, VI-XYIII asrlarda 
uyg‘ur yozuvidan ham foydalanildi. Shuningdek, moniy, 
eftalit, pahlaviy, suriya, eski uyg‘ur, hind va boshqa 
yozuvlarda bitilgan turkiy tildagi manbalar kam miqdorda 
bo‘lsada bizgacha etib kelgan. Xalqimiz qariyb 14 asr 
mobaynida (VIII asrdan 1929 yilgacha) arab yozuvidan 
foydalanib keldi. 1929-yilda lotin yozuviga asoslangan 
yangi alifboga o‘tildi. 
A a B ʙ 
C c 
Ç ç 
D d 
E e 
Ә ә 
F f 
G g 
Ƣ ƣ 
H h 
I i
J j 
K k 
L l 
M m 
N n 
N, n, 
O o 
Ө ө 
P p 
Q q 
R r 
S s
Ş ş T t 
U u 
V v 
X x 
Y y 
Z z 
Ƶ ƶ 
Ь ь 
'.
1940- yilning may oyidan boshlab lotin yozuviga 
asoslangan o‘zbek alifbosi kirill grafikasidagi yozuv 
tizimiga ko‘chirildi. Bu alifboda 30 ta harf bor edi. Qisqa 
muddat ichida o‘tkazilgan ikki alifbo almashuvi xalqimiz 
savodxonligining oshishiga, madaniy yuksalishiga jiddiy 
zarar etkazdi: tilimiz ravnaqiga, imlomiz ravonligiga, 
savodxonligimizning oshishiga bir qator to‘siqlarni 
keltirib chiqardi. 1993-yil 2-sentabrda O‘zbekiston 
Respublikasining "Lotin yozuviga asoslangan o‘zbek 
alifbosini joriy etish to‘g‘risida" Qonuni qabul qilindi. 
"Ushbu Qonun O‘zbekiston Respublikasi Konstitutsiyasiga 
asoslanib va o‘zbek yozuvining lotin alifbosiga o‘tilgan 
1929-1940 yillardagi ijobiy tajribasidan kelib chiqib keng 
jamoatchilik vakillari bildirgan istak-xohishlarini inobatga 
olgan holda respublikaning har tomonlama kamol topishini 
va jahon kommunikatsiya tizimiga
kirishini jadallashtiruvchi qulay sharoit yaratishga 
xizmat qiladi. Qonun alifbo sirasida 31 ta harf va 1 ta 
tutuq belgisi bo‘lishini qayd etadi. Harflarning alifbodagi 
asl tartibi: A a, B b, C c, D d, E e, F f, G g, H h, I i, J j, K k, 
L l, M m, N n, O o, P p, Q q, R r, S s, T t, U u, V v, X x, Y 
y, Z z, Ç ç, Ğ ğ, Ɉ ɉ, Ñ ñ, Ö ö, Ş ş, ʼ
1993-yilda joriy etilgan alifboni va shu asosda 
tayyorlangan „Oʻzbek tilining asosiy imlo qoidalari“ni 
muhokama qilish jarayonida bir qator taklif va tavsiyalar 
qilindi, tanqidiy fikrlar bildirildi. Oʻzbekiston Respublikasi 
Oliy Majlisi 1995-yil 6-may kuni alifboga oʻzgartirishlar 
kiritish toʻgʻrisida qonun qabul qildi. Bu hujjatga binoan 1) 
yangi oʻzbek alifbosi 26 ta harf, 3 ta harflar birikmasidan 
iborat ekanligi belgilandi; 2) C c, Ɉ ɉ harflari alifbodan 
chiqarib tashlandi; 3) Ç ç, Ğ ğ, Ş ş, Ñ ñ harflarning shakliga 
esa isloh kiritildi. Yangi alifbo asosida ishlash 1996-yildan 
boshlanishi qayd etilgan edi. Harflarning alifbodagi asl 
tartibi: А а, B b, D d, Е е, F f, G g, H h, I i, J j, K k, L l, М 
m, N n, О о, P p, Q q, R r, S s, Т t, U u, V v, X x, Y y, Z z, 
Oʻ oʻ, Gʻ gʻ, Sh sh, Ch ch, ng, ʼ.
O‘zbekiston Respublikasi Oliy Majlisining "Lotin 
yozuviga asoslangan o‘zbek alifbosini joriy etish 
to‘g‘risidagi O‘zbekiston Respublikasi Qonunini 
amalga kiritish tartibi haqida"gi 1995-yil 6-maydagi 
qaroriga ko‘ra mazkur e’lon qilingan kundan boshlab 
kuchga kirgan hamda yangi alifboga bosqichma-
bosqich o'tilib, bu ish 2005-yil 1-sentabrga qadar to‘liq 
tugallanishi belgilab qo‘yilgan. 1996-yil 1-sentabrdan 
e’tiboran maktabgacha tarbiya, bolalar muassasalarida 
va umumta’lim maktablarining 1-sinflarida yangi alifbo 
bo‘yicha mashg‘ulotlar o‘tkazishni, qolgan sinflarda esa 
fakultativ darslar tashkil etishni ta’minlasin. Ayni paytda 
"O‘zbek tilining asosiy imlo qoidalarini tasdiqlash haqida" 
O‘zbekiston Respublikasi Vazirlar Mahkamasining qarori 
(1995-yil 24-avgust, 339-son) qabul qilindi. Ushbu Qonun 
va Qarorlarni amalga oshirish uchun barcha tashkilot va 
muassasalar, mutaxassis olimlar jiddiy ravishda ishga 
kirishdi. Vazirlik va idoralar bir qator chora tadbirlarni 
belgilashdi. Jumladan, Oliy va o‘rta maxsus ta’lim 
vazirligi ham bu borada qator vazifalarni belgilab berdi. 
Yangi alifbo va uning imlosiga o‘rgatish nihoyatda muhim, 
umumdavlat ahamiyatiga molik ishdir. Uning oliy o‘quv 
yurtlarida maxsus kurs sifatida o‘qitilishi bejiz emas. Bu 
kurs talabalar savodxonligini oshirishga ham, ularning 
ma’naviy olamini boyitishga ham tegishli hissa bo‘lib 
qo‘shiladi. Yangi imlo qoidalar oldingi imlo qoidalaridan 
ko‘p o‘rinlarda jiddiy farq qiladi. Shunga ko‘ra uning har 
bir bandi nihoyatda katta e’tibor bilan o‘rganilishi lozim. 
Shunga erishish lozimki, har bir bandda ko‘zda tutilgan 
asosiy qoidalar talabalar tomonidan ongli ravishda to‘la 
tushunilgan holda o‘zlashtirilshi lozim. Ularni ongli 
ravishda o‘zlashtirish ushbu bandlarni yodlash uchun, 
yodda saqlab qolish uchun imkon beradi. Didaktik 
talablar mashq turlarining aralash qo‘llanishi yaxshi 
samara berishini ko‘p isbotlagan, amaliyot bu xulosalarni 
tasdiqlaydi. Shunga ko‘ra alifbo va imlo qoidalarini 
o‘zlashtirishda yozma holdagi mashqlar ham alohida 
mavqega ega. Ayniqsa, husnixat mashqlariamaliy jihatdan 
katta samaradorligi bilan ajralib turadi.
Yangi alifbo va imlo qoidalarini o‘rgatishdagi asosiy 
maqsad ana shu qoidalarning ongli ravishda to‘liq 
o‘zlashtrishdan iborat. Ana shu maqsadni amalga 
oshirishda bir qator vazifalarni belgilash mumkin:
1) Yangi alifbodagi harflar sirasini o‘rganish;
2) har bir harfning barcha unsurlarini to‘liq va to‘g‘ri 
o‘zlashtirish;
3) o‘rganuvchilarda harflarning ham yozma, ham 
bosma shaklini to‘g‘ri va me’yorida yoza olish malakasini 
shakllantirish;
4) ushbu kurs asosida talabalarning ma’rifiy bilimlarini 


44
oshirish. Buning uchun har bir oliy o‘quv yurti o‘z 
imkoniyatlarini va yo‘nalishidan kelib chiqqan holda 
sohaga doir qiziqarli ma’lumotlardan matn sifatida 
foydalanishi va mashqlar tizimida ayni shu sohaga oid 
ilmiy yangiliklarni jalb etishi maqsadga muvofiq bo‘ladi;
5) ayni paytda ushbu kursni o‘tish asosida talaba 
yoshlarning umummadaniy, badiiy-estetik didlarini 
tarbiyalash, ularni o‘stirish imkoni ham mavjud. 
Tanlanayotgan matnlardagi tarbiyaviy jihatga e’tibor 
berish ushbu vazifalarni amalga oshirish uchun qulay 
sharoit yaratadi.Qo‘llanmada ana shu vazifalarni amalga 
oshirish yo‘llari hisobga olingan. Kursning amaliy 
ahamiyati “Davlat tili” va “Lotin yozuviga asoslangan 
o‘zbek alifbosini joriy etish to‘g‘risida”gi qonun va 
qarorlarda o‘z ifodasini topgan.
O‘zaro mulohazalar, fikr almashinuvlar jarayonida 
ma’lum bo‘ldiki, мinimal islohot yozuvimizdagi 
muammolarni hal qila olmaydi. Chunki nafaqat O‘, G‘ 
harflarining qo‘shimcha belgisi (‘), shuningdek, Ch, Sh 
birikmalari ham bizga noqulaylik, malollik tug‘dirmoqda. 
Sababi:
1) xalqimiz bir fonema (tovush)ga — bir harf tamoyiliga 
o‘rgangan;
2) Ch va Sh digraflari mutlaqo boshqa tabiatga ega 
bo‘lgan xorijiy til — ingliz tiliga xos bo‘lgani uchun 
psixologik begonasirash hissi bor. O‘zbek tilidagi 
matnlarda milliy ruh sezilmaydi.
3) Bu harfiy birikmalar turli tillarda har xil tovushlarni 
ifodalaydi. Masalan, Ch birikmasi ingliz tilida Ch, fransuz 
tilida Sh, italyan tilida K, nemis tilida X deb o‘qiladi.
4) Alifbomizda Ss harfi yo‘q, ammo u Ch birikmasi 
tarkibida o‘z-o‘zidan paydo bo‘lib qoladi. O‘qituvchilar 
Ch birikmasini bolalarga qanday o‘rgatadi — bu savolga 
javob yo‘q. Aslida yozuvdagi birikma — qo‘sh harflar 
alifboda mavjud harflar ishtirokida hosil bo‘lishi kerak edi.
5) o‘zbek tilida Ch va Sh tovushlari ingliz tiliga nisbatan 
3−5 barobar ko‘p uchraydi va bu hol Ch, Sh ning matnda 
ketma-ket, g‘uj bo‘lib kelishiga sabab
bo‘lyapti va o‘qish-yozishni qiyinlashtiryapti. Shoshish, 
xushchaqchaq, ishchi, sharshara, achchiqtoshkabi 
so‘zlarimizning o‘zida 2−3 tadan Ch va Sh bor. Inglizlarga 
qulay bo‘lgan Ch, Shbirikmalari o‘zbek tilida izma-iz 
kelib, noqulay holatlarni yuzaga keltirmoqda. Fikrimiz 
isbotsiz bo‘lmasligi uchun Ernest Xemingueyning dunyoga 
mashhur «Alvido, qurol!» romanining ilk jumlalarini avval 
ingliz, so‘ng o‘zbek tilida beramiz.


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   230




©engime.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет