27 Mart. İstanbul:”Türk Dünyası” ile İstanbul Üniversitesi. Uykumu almış olarak uyandım. Galiya ablanın her zamanki koyu kırmızı çayı. Tabiiki benim susuzluğum çay ile değil, artık unutmaya başladığım anamı hatırlatan halalarımın şefkati idi. Önceden tanıdığım Sıdıkan aksakal sabah erkenden gelmiş. Ramazanla beraber bugünkü planımızı yaptık.
“Türk tarihiyle ilgili kitaplar..” deyince Galiya ablanın ağzına derhal Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı geldi. Güzel bir fırsattı. Çünkü bu evin kızı Saadet orada müdürmüş. Ramazan bizi eski İstanbul’u tanıtarak sıkışık yollardan geçirerek Sıdıkan ağa ile Türk Dünyasına getirdi. Vaktiyle medrese olan bir binaydı. Evde bize ev sahipliği yapan Saadet kardeşimiz bizi karşıladı. Türk Dünyasının neşrettiği, Oljas Süleymenof’un, Kabdeş Jumadil’in M. Şahanof’un kitapları dikkatimi çekti. İstediğimi almak konusunda Saadet kardeşimizden izin aldık. Seçtiklerim iki koli oldu. Daha önceden edinmeyi hedeflediğim Altınorda, Türkistan ve Kazan Hanlıklarının Yarlık ve Bitigleri gözüme ilişmedi. Bu dileğimizi yapmayı üstüne alan Saadet kardeşimiz, İstanbul Üniversiesi ile Osmanlı arşivlerine telefon ediyordu.
Tam o sırada, vaktiyle Türkistan’da ders vermiş ve doktora tezi Mukagali Makatayef hakkında olan Metin Köse de geldi. Sadece yardımcı olmaya çalışmadı, aradığım eserler hakkında çalışan bütün alimlerle konuştu. Bu arada İlyas Topsakal ile Musa Duman da geldiler ve aradığım bütün kitapların fotokopisini yarına kadar hazırlamaya söz verdiler. Lokantadan yemek yedik ve Türk Dünyasının başkanı Turan Yazgan’la tanıştık ve sohbetleştik. Gerçekten de Türk Dünyasına emeği geçmiş, genel Türk tarihi konusunda tarihi efsanelerin hepsini toplayarak basmayı ele almış sayın başkanımız kendileriymiş. Bizim Dulıga kitabımızı da merak etti ve Saadet’e mutlaka bulunmasını söyledi. (Akşam yemeğinde Hasan Ağabey okusun diye getirdiğim Dulıganın iki cildini Saadet kardeşimize verdim). Ben de kırktan fazla seçme kitap aldım. Bedavaya verdiler. Sonra Köse beyle İstanbul Üniversitesinin el yazmaları ve nadir kitaplar bölümüne gittik. Dekanla tanıştım. Nadir kitaplar arasında 1914 te Katanof tarafından verilen kütüphane muhafaza edilmiş. Katalogunu inceledim. İsmini bildiğim ve bilmediğim kitaplar vardı, ancak fotokopi almama izin verilmedi. Hazinenin nerede olduğunu öğrendiğime sevindim.
Bugünkü kazançlarımız bizim gerçekten “şanslı yolcu” olduğumuzu gösterdi. Çünkü burada anlatılanları elde etmek için defalarca gelmek ve haftalarca uğraşmak gerekecekti. O da bir şans eselesi. “Türk Dünyasının” desteği sayesinde daha önce Kazakistan’da ders vermiş Türk alimlerinin de yardımıyla işimiz kendiliğinden yapılıverdi. Osmanlı İmparatorluğunun ve İstanbul Üniversitesindeki nadir eserler kütüphanesinin kataloglarını, “Türk Dünyası”Vakfının kütüphanesini gördüm. “Otrar” kütüphanesi akademik fonunu kurmaya çalışan “Kazak El Yazma Eserleri” isimli 10 ciltlik kitaba gerekli olan ve XIXX asırlara ait Kazakistan’la ilgili 30 civarında ilmi araştırma kitabını aldım.
İlave olarak Osmanlı İmparatorluğunun arşivinden çok nadir bulunan ve Kazakistan için çok gerekli ve sadece arşiv çalışanlarına verilen: